Mebranlar ile tutunamayan çözülmemiş halde bulunan mineral tuzları, pozitif yüklü katyonlar ve negatif yüklü anyonlara ayrılır. Deiyonizasyon işlemi de, bu iyonların giderilmesi işlemidir. İyonların miktarı en düşük seviyelere indirilerek saflaştırma işlemi yapılır ve böylece su molekülü yeniden oluşturulur. Deiyonize işlem sonucunda pozitif ve negatif yüklü iyonlarından arındırılan su, yüksek oranda saflaştırılarak saf su elde edilmiş olur.
Öncelikle su Multimedia filtreden geçirilerek içinde ki 5 mikrona kadar olan tortular tutulur. Multimedia filtreden geçen su buradan aktif karbon filtreden geçirilir burada organik atık yükü azaltılarak suyun içindeki klor sudan ayrıştırılır. Daha sonra su özel dizaynı yapılan basınçlı mebran sisteminden geçirilir. Mebranlara dan geçirilen su deiyonizasyon Sistemine tabii tutularak yüksek oranda saflaştırılır. En son olarak ta ultraviyole sisteminden geçirilerek mikrobiyolojik olarak ta saflaştırarak ‘saf su’ elde edilir.
Su doğada bulunan en iyi çözücüdür. Yer altından yüzeye çıkarken temas ettiği toprak tabakası içerisindeki minarelleri çözerek bünyesine alır. Suyun bu özelliğinden dolayı maden bölgelerinde genellikle su da çeşitli ağır metal bulunması muhtemeldir. Doğada suyun saf hali ile bulunması pek mümkün değildir.
Evet, öncelikle arıtılacak suyun analizi yaptırılarak ve suya özel filtreler seçilerek Ters Ozmos sitemi ile doğada bulunan yer altı ve yer üstü sularının hepsi arıtılabilir.
Saf su mineral, kalsiyum, magnezyum, sodyum ve benzeri mineralleri içermediği gibi kanda bulunan mineral ve vitaminleri emerek vücudun halsiz kalmasına sebep olmakta ve bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır.
Bulanıklığın artması suyun filtrasyon maliyetini de artırır. Yüksek bulanıklık yavaş kum filtrelerini kullanılamaz hale getirebilir. Hızlı kum filtrelerinde yıkama aralıkları kısalır , işletme maliyeti artar. Yüksek bulanıklık içeren suların bu nedenle kimyasal koagülasyonla ön işlemden geçirilmesi gerekir.